Şenay Gani

Hayat Kimya'da İnsan Kaynakları Direktörü

Merhaba Şenay Hanım, kariyer yolculuğunuz boyunca hangi şirketlerde hangi departmanlarda çalıştınız?

Merhabalar, aslında en başında insan  kaynakları alanında iş istememe rağmen çalışma azmimden dolayı hazinede görev aldım. Hazinede olmak benim finansın göbeğinde olmamı sağladı ve bana parayı en iyi şekilde yönetmeyi öğretti. O dönemde kontrolümde olan 580 şirket vardı, onları organize edip yurtiçi ve yurtdışı bankalara parayı satıp değerlendirme gibi işler yapmaya başladım. Hazinede gerçekten çok büyük deneyimler kazandım. Şimdi ise oradaki deneyimlerimin hepsini buradaki pozisyonumda kullanabiliyorum çünkü finans çıkışlı olmak, tüm piyasaları anlayabiliyor olmak bana çok şey katıyor. Sonrasında da Sabancı grubunda pazarlama departmanında çalıştım bu da benim için çok güzel bir deneyimdi. Aslında finansta pazarlamada çalışıyor olmak ve tüm departmanların neler yaşadığını bilmek, yetkinliklerinin farkında olmak konusunda bana çok yardımcı oldu. Tabi ki tutkum insan kaynaklarında bana çok büyük katkı sağladı.

Sonrasında Eczacıbaşı’nda insan kaynaklarında çalışma fırsatı buldum. 10 yıl boyunca hem yapı grubunda hem ilaç grubunda hem tüketici grubunda görev aldım; sonrasında da global bir deneyim olması açısından Kraft ( şuan Mondelez) olarak bilinen yerde görev aldım. 2015 yılında Hayat Kimya ile tanıştım. Hayat Kimya, markaları sıfırdan başlatıp bi yere getirmek ve dünya markası yapmak hususunda dikkat çeken bir ölçüdeydi. Yaklaşık 15 yıllık global deneyimimi bir Türk şirketinin global büyümesinde kullanmak istedim ve Hayat Kimya’da yeni yeteneklerin yetişmesi, olan yeteneklerin gelişmesi ve her alanda globalleşmesi için işe başladım.

 

Hayat Kimya’nın dünyadaki konumu ve iş olanakları nelerdir?

Hayat Kimya sektöre Bingo markasıyla başlıyor ve serüvenine Molfix’le büyüyerek devam ediyor. Bu arada Mersin’de de kağıt üretimimiz devam ediyor, orada aynı zamanda bir Arge merkezimiz var. Yeniköy’deki Ar-Ge merkezimiz de kimya sektöründeki en beğenilen merkez seçildi. 100 kişilik Ar-Ge ekibimiz orada Türk markalarının ve ürünlerinin başlangıcından itibaren inovasyonun geliştirildiği bir yer. Burada hem yüksek lisans öğrencileri hem de doktora öğrencileri tüm çalışmalarını yapabiliyor, mezunlar iş olanağı bulabiliyor. Arge merkezimizin Türkiye’de olması bence hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki insanların dikkatini çeken bir durum çünkü biz tersine beyin göçü gerçekleştirmeye çalışan şirketlerden biriyiz.

Sadece Türkiye’de olan bir globalleşme değil, başka ülkelerde de globalleşme faaliyetleri var ve bunlar bizi heyecanlandırıyor. Cezayir ile başlayan bu yolculuğumuzda şuan İran, Rusya, Nijerya satış temsilci ofislerimiz, Gana, Kenya, Kazakistan gibi devam eden projelerimiz var.  Olduğumuz ülkelerde ya pazar lideriyiz ya da pazar ikincisi konumundayız.

 

Sizce iyi bir meslek seçimi nasıl yapılmalı?

Aslında bu yaşamın başından beri gerçekleşen bir süreç. Siz okulda dersleri görürken bir yandan sevdiğiniz dersleri seçmeye başladığınızda bu seçimi şekillendirmeye başlıyorsunuz aynı zamanda bir yandan  da yönetimle ilgili becerilerinizi problem çözme, iletişim becerileri gibi şeylerle ortaya koyuyorsunuz. Zaten bir yerden sonra hangi noktalarda başarılı olursanız o tarafa gitmeye başlıyorsunuz. Mesela ben okulumdaki ve hayatımdaki becerilerimi harmanlayarak yapıyorum, yaptığım şey benim için bir iş değil hobi. Eğer yaptığınız şeyi tutkuyla yaparsanız başarılı olmamanız mümkün değil. Ama bu tutkularınız ve iyi olduğunuz yönleri bulmak için çaba göstermeniz gerekecek. Bunu da öğrencilikten itibaren yapmalısınız böylelikle hem ileride çalışacağınız insanları seçebilme lüksüne sahip olursunuz hem de daha da gelişerek ilerlersiniz.

 

İş görüşmelerinde adaylarda nelere dikkat edersiniz, hangi özellikleri ararsınız?

Ben adaylarda tutku heves ve heyecana bakarım. Eğer onlar cesaret edip başka şeyleri öğrenecek veya geliştirecek güce sahip bir adaysa ilgimi çeker. Bizim için en çok anlattığınız başarı hikayeleri önemli çünkü bu anlattığınız hikayeler sizle, hobinizle ve tutkularınızla ilgili oldukça fazla bilgi veriyor. Sizin bize bu kişi olmazsa bu proje bu konum eksik kalır duygusunu vermeniz lazım. Ayrıca şirketimin özelliğinden dolayı adaylardan cesaret bekliyoruz çünkü biz cesaretimizle yeni markalar ortaya koyduk.

Diğer bir konu ise azim ve çalışmak. Ben bunu çok söylerim ODTÜ’ye girmek için zeka, bitirmek içinse azim gerekir. ODTÜ öğrencilerinin bu azmi ve çalışma isteği bizim için önemli. Bunun yanında girişimcilik de çok önemli bir konu. Ticari zeka ve girişimcilikle hangi ülkelere hangi kategori ile girmeliyiz bunları öğrenmeye çalışıyoruz ve herkesin cesaret edemediği fikirleri ve ülkeleri seçiyoruz. Biz aslında bu olaylara biraz toplumsal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz. Yani gittiğimiz ülkelere baktığımızda insanlıkla ilgili sorunların olduğunu görüyoruz, yaptığımız istihdamlarla o insanların hayatlarına dokunan ve yaşam standartlarını yükselten bir alan yaratıyoruz. Şuanda Nijerya’daki fabrikamızda gerçekten fakirliğin ve zorlukların içinde bulunan bir halk var. Yani lafın kısası biz farklı yerlerdeki insanların yaşam standartlarını yükseltecek alanlar yaratıyoruz. O yüzden seçeceğiniz kişilerde öncelikli konular  adaylarımızın girişimci ve cesaretli olması.

 

Kariyerine insan kaynaklarında devam etmek isteyenlere verebileceğiniz tavsiyeler var mı?

İnsan kaynaklarında çalışmak sevilmeden yapılacak bir iş değil, gerçekten insanlara ve projelere faydalı olacak ortaklığı seçmeniz gerek. Sizin şirketi geliştirebilecek, daha iyi konuma getirebilecek eğitimler ayarlamanız, şirketin ihtiyacı olan insanlar konusunda çok iyi değerlendirmeler yapmanız gerekiyor. Ayrıca insanlara faydalı olmayı bir toplumsal sorumluluk olarak görmeniz gerekiyor çünkü siz işe bir makine değil, hayalleri ve yüreği olan insanlar işe alıp onların gelişimini sağlıyorsunuz. Bu noktada işe aldığınız kişileri çok iyi tanıyıp onları değerleriyle uyumlu konumlara yerleştirmeniz gerekiyor. Bu yüzden hem stratejileri anlayabilen hem adayı iyi tanıyabilecek hem de onların gelişimini sağlayabilecek konumdaysanız düşünebilirsiniz.  Aynı zamanda biraz da cesaretli olmanız gerekiyor çünkü siz işverenle çalışanlar arasındaki köprüsünüz. Bu konumun size kattığı en büyük artılardan birisi de dünyanın her tarafından size yardımcı olabilecek birçok insan tanımış oluyorsunuz.

 

Yeni mezunlar şirketinizde hangi departmanlarda çalışabilir?

Şu an bizdeki yeni mezunlara biz her departmanda görev veriyoruz çünkü onların gelişmeye çok açık liderler olduklarını düşünüyoruz. Çoğu üniversiteden sonra ben bunu başardım ben bunu ortaya koydum demek için çok hevesliler.

 

Yöneticilerinizi geliştirmek için şirket olarak çalışmalarınız oluyor mu?

Şirket içinde programlarımız var ama şirket içindeki programın dışında da mutlaka trendleri izleyebilecek tüm konferans ve seminerleri takip ediyoruz. Aynı zamanda danışman ve koçlarla çalışıyoruz ve aynı zamanda yurt dışındaki tüm yatırımlarla ilgili ortak çalışmalarımız var. Bu çerçevede tüm liderleri geliştirebilecek özel konuşmacılar davet ediyoruz.Artık zaten insanların kendini geliştirmeleri çok kolay çünkü bilgi ellerinin altında. Benim temennim bu bilgileri doğru şekilde kullanmaları. Bu röportaj için size çok teşekkür ediyorum ve sizden, tüm insanlardan değerlerinizi mutlu olacağınız işlerde kullanmanızı diliyorum.